Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
T.C. KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi
10/03/2020 17:10:17 - 10/03/2020 17:10:17 - 12568 Okunma

Üniversitemiz, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 08 Mart Dünya Kadınlar günü kapsamında “Kadın Olmak” konulu panel düzenlendi.

09 Mart 2020 Pazartesi günü II. Merkezi Derslikler Binası I No’lu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele; Kırklareli Valisi Sayın Osman BİLGİN’in Eşi İlknur BİLGİN Hanımefendi, Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR ve Eşi Ferah ŞENGÖRÜR Hanımefendi, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Neziha MUSAOĞLU ve Meryem ÇAMUR, Belediye Başkan Yardımcısı Burcu ÖZEL, Kırklareli İl Müftüsü Hüseyin DEMİRTAŞ, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Aytaç BABALIOĞULLU, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet KARAMAN, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

“Kadın, toplumun en etkili birleştirici, yönlendirici ve koruyucu unsurudur”

Panelin açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe ALİCAN ŞEN, “08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” ile ilgili açıklayıcı bilgiler vererek Kadınlar Günü’nün tarihçesini aktardı.

Ülkemizde kadın haklarını korumaya yönelik yapılan çalışmalar ve oluşturulan platformlardan da bahseden ŞEN, kadının toplumun en etkili birleştirici, yönlendirici ve koruyucu unsuru olduğunu ifade etti.

ŞEN, kadının ilerlemesinin sosyal adaletin bir şartı olmakla birlikte sadece kadın sorunu olmadığına dikkat çektiği konuşmasında, “Bu konu sürdürülebilir ve kalkınmış bir toplumu inşa etmenin de ön koşuludur. Demokratik ve gelişmiş bir toplum için kadının güçlendirilmesi, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, siyaset, hukuk ve eğitim gibi alanlarda eşit haklara sahip olması önemlidir” dedi.

"Kadınları tarih boyunca baş tacı etmiş bir medeniyetin mensuplarıyız"

Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR ise kadınların kamusal alanda karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek, kadının toplumsal hayattaki konumunu vurgulamak ve kadın haklarının önemini ortaya koymak için bir fırsat teşkil eden 08 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak başladığı konuşmasında günün anlam ve önemine değindi.

Kadınların, toplumun şekillenmesinde tüm gücüyle varlıklarını hissettirdiğini belirten ŞENGÖRÜR, ülkemizin zor günlerinde bile kadınların gösterdikleri cesaret ve fedakârlığın takdire şayan olduğunu ifade etti.

"Kadınları tarih boyunca baş tacı etmiş bir medeniyetin mensuplarıyız" diyen ŞENGÖRÜR, sözlerine şöyle devam etti: "Siyasette, sanatta, bilimde, hukukta ve sporda kısacası hayatın her alanında etkin olan kadınlarımız kazandıkları başarılarla da gurur kaynaklarımız olmuşlardır. Kadının yok sayıldığı bir toplumun medeni seviyeye gelmiş kabul edemeyiz. Kadın toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.

Kalkınmanın temelinde de kadın eğitimi yatmaktadır. Kadınlarını eğiten toplumlar, nesillerini eğitmiş demektir. Üniversite olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının çalışma hayatında hak ettiği yerde olmasını destekliyoruz. Üniversitemizde de akademik ve idari olmak üzere pek çok kadın personelimiz bulunmaktadır. Biz bununla gurur duyuyoruz.”

Açılış konuşmalarının ardından kadınların toplum içerisinde yaşadıkları sorunların tartışıldığı ve moderatörlüğünü Babaeski Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Yeşim CAN’ın yaptığı panele geçildi.

“Toplumun her kesiminde kadınların görünür olmasından gurur duyuyorum”

Muhtarlık seçiminde rakiplerine fark atarak muhtar seçilen İstasyon Mahallesi Muhtarı Naide ŞANSLI ÖZDEMİR, toplumun her kesiminde kadınların görünür olmasından gurur duyduğunu söyledi. ÖZDEMİR, muhtar olma sürecini katılımcılarla paylaşarak kadın muhtar olarak yaşadığı sorunlar ve bu sorunların üstesinden nasıl geldiği üzerine konuştu.

Kadınların cesaret ettiğinde her işin üstesinden başarıyla geleceğini belirten ÖZDEMİR, “Çok çalışalım ve herkes ayak seslerimizi duysun” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

“Hem engelli hem de kadın olmak yaşadığımız zorlukların üzerine bir tuğla daha ekliyor”

İşitme ve konuşma engelli bir birey olarak toplumun her alanında karşılaştığı zorlukları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde İşaret Dili Tercümanı olarak görev yapan Yasemin ÖZTÜRK vasıtasıyla aktaran Aslı ARAS, yaşadığı sorunları şu şekilde anlattı:

“Eğitime erişim ve istihdam alanlarında ayrımcılığa ve toplumsal baskıya maruz kalıyoruz. Hem engelli hem de kadın olmak yaşadığımız zorlukların üzerine bir tuğla daha ekliyor. Özellikle okullarda eğitimcilerin işaret dili bilmemesi bizim için büyük bir dezavantaj. Eğitim süreci içerisinde dersleri anlamak için işaret diline ihtiyacımız var. Aynı zamanda kamu kurum ve kuruluşların sunmuş olduğu insana dair tüm hizmetler mutlaka işaret dili ile veriliyor olması gerekiyor. Bu sorunların çözümü hassasiyet gerektiriyor.

Genel liselerde eğitim görmek zorunda kaldığımız için okul başarılarımız düşük. Çünkü işitme ve konuşma engellilerin aralarında konuştukları dilin gramer yapısı farklı. Bu nedenle de üniversite ve KPSS'de başarılı olamıyor; işe ve üniversiteye yerleşemiyoruz.”

“Okuma yazma bilmemek çok zor”

“Yetişkin Okuryazar Eğitimi Almak” üzerine konuşan Seher KARATAY, ailesi tarafından gönderilmediği için okula gidemediğini belirterek okuma yazma bilmemenin çok zor olduğunu söyledi. Okuma yazma bilmediği için yaşadığı sıkıntılara değinen KARATAY, şunları söyledi:

“Hastaneye veya alışverişe gidiyorum. Fiyatını öğrenmek istiyorum ama okuyamıyorum. Okumak gerekli. Bir gün bankaya gittim. Okuma yazma bilmediğim için bankanın önünde olmama rağmen yoldan geçen bir hanımefendiye sordum. Onunla alay ediyorum sandı. ‘Tabelaya bak. İçeri gir’ dedi. O gün çok etkilendim.”

Nursel YOLCU ise “Yetişkin Okuryazar Eğitimi Verme” nin önemine değinerek, bu konunun kendi gönül yarası olduğunu belirtti. Gönüllü olarak Halk Eğitim Merkezi’ne eğitmenlik başvurusu yaptığını ifade eden YOLCU, “Bizim için okumak çok basit bir şey. Ancak okuma yazma bilmeyenler için hayat çok zor. Okuma yazma bilmeyen yetişkin bireylere bir harf öğrettiğimde içim huzur doluyor. Yetişkin okuryazar eğitimi vermek belki çok zor olabilir ama onların öğrenmek için yaptığı fedakârlıkları düşündüğümde zor olan her şey ortadan kalkıyor” dedi.

“Tüm zorluklara rağmen işimi severek yapıyorum”

Kırklareli’nin tek kadın otobüs şoförü olan Gizem TOPTANIŞ, yaşamış olduğu tüm zorluklara rağmen işini severek yaptığını aktardı.

Otobüs şoförlüğünün yanı sıra güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten TOPTANIŞ, olumlu tepkilerin yanı sıra hemcinslerinden ve erkeklerden olumsuz yorumlar aldığının da altını çizdi. TOPTANIŞ, bu sebeple güvenlik görevlisi olarak çalıştığına dikkat çekerek belirli bir yaştan sonra bu mesleği yapmanın zor olduğunu söyledi.

“Şimdiki aklım olsa asla evlenmezdim”

“Erken yaşta evlenmek” üzerine konuşan Seyaret KURT da, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“14 yaşımda oyuncaklarımla oynarken kuma olarak evlendirildim. 16 yaşımda hamile kaldım ve şuan üç çocuğum var. Resmi nikâhım yok. Kuma olarak yaşamak çok zor. 30 yaşında da eşim vefat etti. Çocuklarımı liseye kadar okuttum. Kızlarım çok başarılıydı ama maddi imkânım olmadığı için devam ettiremedim. Şimdiki aklım olsa asla evlenmezdim. Yaşadıklarım beni çok etkiledi.

“Şiddete uğramak…”

Evlendiği günden itibaren eşinden şiddet gören Melek AKIN, yaşadığı şiddeti ilk başlarda kimseye anlatamadığını dile getirerek, ev sahibinin zaman zaman şiddet uygulayan eşini şikâyet ettiğini söyledi. AKIN, zaman zaman boşanmayı düşünse de gidecek bir yeri olmadığı için başaramadığını ifade etti.

Panel, katılımcılara günün anısına teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.

Kadınlar Günü Panel KLÜ

Facebook Twitter Google Plus
ÜNİVERSİTEMİZDE “KADIN OLMAK” KONULU PANEL DÜZENLENDİ
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.