Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
T.C. KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi
21/07/2017 11:02:47 - 21/07/2017 11:02:47 - 19604 Okunma

Üniversitemiz Rektörlüğü tarafından 15 Temmuz Şehit ve Gazileri için anma programı düzenlendi. Rektörlük Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma programına; Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR, Genel Sekreterimiz Ergün ERBAY, Fakülte Dekanları, Yüksekokul Müdürleri, Daire Başkanları ile Üniversitemiz akademik ve idari personeli katıldı.   

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan anma programı 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananların anlatıldığı kısa film gösterimi ile devam etti. Ardından Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR programın açılış konuşmasını yaptı.

Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR, FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Ülkemize karşı gerçekleştirilen hain darbe teşebbüsünün üzerinden 1 yıl geçtiğini belirterek “15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nü unutmamak ve unutturmamak için bir araya geldiklerini söyledi.  

ŞENGÖRÜR, konuşmasına şöyle devam etti: “FETÖ/PDY terör örgütü 15 Temmuz gecesi tank, uçak, helikopter ve her türlü silahı kullanarak milletimizin birliğine, demokrasiye, milli iradeye, onun tecellisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Başkanlık Sarayı ve hükümet kurumları başta olmak üzere tüm ülkeye karşı topyekün bir saldırı düzenlemiştir. Bu işgal, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın halkımızı meydanlara daveti ve bu davete katılan milletimizin destansı karşı koyuşuyla durdurulmuştur. Hürriyetine, bağımsızlığına, milli iradeye, demokrasiye bağlı olan halkımızın gösterdiği bu kahramanlık düşmanlarımıza milletimizin asil karakterini bir kez daha hatırlatmıştır. Bu karşı koyuş tarihimizin şanlı sayfalarında yerini almıştır. Ancak FETÖ/PDY terör örgütünün bu menfur girişimi sonucunda 249 vatandaşımız şehit, 2193 vatandaşımız da gazi olmuştur.

Gazilik mertebesine ulaşan kişiler arasında gururla ifade edebilirim ki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3. sınıf öğrencimiz Hasan ZAN da bulunmaktadır. Hasan şu an aramızda. Biraz sonra 15 Temmuz gecesiyle ilgili yaşadığı olaylar ile duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaşacak. Ayrıca Üniversitemiz Senatosu, kendisini unutmamak adına Üniversitemizin bir konferans salonuna Hasan ZAN adını vererek adının üniversitemizde ilelebet yaşatılacağını göstermiştir. Buradan Senatomuza huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum.

Geçtiğimiz yıl 1 aydan fazla bir süre devam eden demokrasi nöbetleri, bu yıl 6 milyon vatandaşımızın katılımıyla coşku ile gerçekleştirilmiştir. Demokrasi nöbetleri halkımızın milli iradeye ve demokrasiye sahip çıktığının en temel göstergesidir. Aziz milletimiz FETÖ/PDY terör örgütünün bu hain başkaldırısını unutmayacaktır. Biz de Kırklareli Üniversitesi olarak teröristlere, terör destekçileri ve sempatizanlarına asla taviz vermeyeceğimizi ve 15 Temmuz’u asla unutmayacağımızı huzurlarınızda ifade etmek istiyoruz. FETÖ/PDY terör örgütü mensupları ile diğer terör örgütlerini lanetliyor, 15 Temmuz şehitlerimiz ile diğer bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnetle anıyorum. Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.”

Demokrasi Gazisi Öğrencimiz Hasan ZAN, Köprüde Vurulduğu O Geceyi Anlattı

Rektörümüzün konuşmasının ardından 15 Temmuz gazisi Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Hasan ZAN, darbe kalkışmasının olduğu gece yaşadıklarını dinleyicilerle paylaştı.

Darbe kalkışmasının başladığı saat 22.00 sıralarda Çengelköy’de bulunduğunu ve sosyal medyadan darbe kalkışmasının olduğunu öğrenir öğrenmez bir arkadaşı ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın evinin bulunduğu Kısıklı taraflarına gittiklerini ifade eden Hasan ZAN, şöyle konuştu: “Saat 23.15 civarıydı. Kısıklı’daki meydanda insanların toplanmalarını bekledik. Oraya ilk geldiğim zaman 15-20 kişiydik. Belediye araçları ve İETT otobüsleri tankların gelememesi için yollarda bekliyordu. Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte 00.30’a doğru bütün meydan doldu. Daha sonra biz Altunizade tarafına geçtik. İnternetten öğrendiğimiz kadarıyla köprünün olduğu tarafların daha revaçta olduğunu öğrendik. Altunizade’yi geçtiğimizde insanların Boğaz Köprüsü’ne şimdiki adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne doğru gittiklerini gördük. Köprü girişine geldiğimizde 2 tankın köprüye girmeye çalıştığını gördük. Tankın arkasından koştuk. Tank bizden kaçarken öndeki 3 aracı ezerek geçti. Ondan sonra mahalleden Salih abim ile birlikte köprüye indik. Öne doğru giderken silah sesleri artıyordu. Sürekli yaralılar getiriliyordu. Yoğun ateşten dolayı ambulanslar ön taraflara gidemiyordu. Ambulans olmadığı zaman ağır yaralılar için şahsi araçlar ve yarası hafif olanlar için de motosikletler kullanılıyordu. Biz öne doğru giderken yoğun şekilde ateş açıldı. Birçok kişi yaralandı. İnsanlar geriye doğru gelmeye başladılar. O sırada bir ablamız kucağında bebeğiyle birlikte ortaya çıktı. ‘Ben bebeğimle beraber öne doğru gidiyorum, siz neden geri gidiyorsunuz?’ diye oradakilere bağırdı. Ondan sonra herkes tekrar öne doğru gelmeye başladı. En öne vardığımda 2 itfaiye aracı barikat şeklinde yan yana duruyordu. Buradan daha ileriye gidemiyorduk. Kafamızı dahi çıkartsak vuruyorlardı.

Ben köprüye geldiğimde saat 01.15 civarıydı, vurulduğumda ise saat 05.45 gibiydi ve hava aydınlanmıştı. Yaklaşık 4-5 saat o ateşin altında kaldık. 4 saat boyunca vurulanları ve yaralıları teker teker araçlara ve motosikletlere bindirdik. En önde olduğumuz için oraya ambulansların gelme durumu da yoktu. Seken kurşunlardan ve şarapnel parçalarından dolayı çok fazla kişi yaralanıyordu. Tank güvenlik güçlerinin olduğu tarafa doğru bir atış yaptı. Daha sonra yanımda birkaç kişi vuruldu. Onları da motosiklete bindirdik. Tank, saat 05.15 civarında zırhlı bir araca bir atış daha yaptı. Top atışı zırhlı aracı delip geçerek sivil insanların bulunduğu alana düştü. Bu top atışı aynı zamanda orada motosikletiyle yaralı götüren ve su taşıyan abinin motosikletine de isabet etti. Çevresinde de birçok insan vardı. Tabi motosiklet parçalanınca yüzlerce, binlerce şarapnele bölündü ve çevredeki yaklaşık 50 kişi bundan etkilendi. Motosiklet sürücüsü o gün orada şehit oldu. Kendisi, tamamen tanınmayacak haldeydi. İnsanlar vuruluyordu. Şehit oluyordu. Böyle birkaç saat bekledik. Vurulan yaralıları ve şehitleri taşıdık. Sonra yine bekledik. O gün aradaki insanlarla birlikte alanı terk etmemeye kararlıydık.

Saat 05.45 civarında bir anda bir kurşun benim sırt tarafımdan girerek ön karın sol boşluğumdan çıktı ve benim oraya beraber gittiğim Salih abim de arkamda bulunuyordu. Bir başka kurşun da onun göğsüne girdi ve sağ tarafından çıktı. Motosiklete bindirdiler beni. Tek elimle yaramı tutarak diğer elimle de motosiklete sarılarak motosiklet sürücüsünün üzerine yatar pozisyonda sürücü beni hastaneye yetiştirdi. Kurşun herhangi bir organıma gelmediği için beni hızlıca tedavi ettiler ve sonra yatırdılar. Salih abiyi de orada şahsi bir araca bindirerek Numune Hastanesi’ne götürdüler. Oraya çok ağır yaralılar, omurgasına, başına kurşun gelenler götürülüyordu. Orada her yer kan revan içerisindeymiş. Kadın doğum ameliyathanesi bile tıklım tıklım doluymuş. Doğum doktoru da yaralılarla ilgilenmiş. O gün her doktorun farklı bir hasta olmadığı için aynı görevi vardı. Allah’a hamdolsun o gün orada vurulduk. Bu şeref bize nail oldu.”

Gazi öğrencimizin konuşması tamamlandıktan sonra Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR, sahneye gelerek kendisine günün anısına bir plaket takdim etti. Ardından İlahiyat Fakültesi öğretim elemanlarımız Yrd. Doç. Dr. Salih İNCİ ve Arş. Gör. Muhammet PİLGİR tarafından 15 Temmuz şehitleri için Kur’an-ı Kerim ve dua okundu. Anma programı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında çekilmiş fotoğraflardan oluşan serginin gezilmesiyle sona erdi.

 

15 Temmuz anma

Facebook Twitter Google Plus
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.