Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
T.C. KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi
10/11/2020 15:39:52 - 10/11/2020 15:39:52 - 6798 Okunma

Üniversitemiz Hukuk Fakültesi’nin 2020-2021 Akademik Yılı Açılış Dersi, 09 Kasım 2020 Pazartesi günü video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Hukuk Fakültemizin ilk dersini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP verdi.

Açılış Dersine; Kırklareli Valisi Osman BİLGİN, Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR, Rektör Yardımcımız ve Hukuk Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Neziha MUSAOĞLU, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Meryem ÇAMUR, Genel Sekreterimiz Ahmet ŞİMŞEK, Hukuk Fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri katıldı.

İlk dersin açılış konuşmalarını Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR ve Kırklareli Valisi Sayın Osman BİLGİN yaptı.

Rektörümüz Prof. Dr. Bülent ŞENGÖRÜR, açılış konuşmasında yoğun programına rağmen kıymetli zamanını ayıran ve açılış dersini Hukuk Fakültemize lütfeden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP Hocamıza nezaketinden dolayı teşekkür ederek başladı. ŞENGÖRÜR, konuşmasının devamında; “Üniversitemizin her talebinde bizi geri çevirmeyen Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımıza şahsım ve Üniversitem adına teşekkür ediyor; verdiği destekler, yakınlık, ilgi ve alakadan dolayı zât-ı alilerine şükranlarımı arz ediyorum” dedi.  

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP Hocamızın; Milli İradenin tecelli ettiği Gazi Meclisimizin Başkanı olarak ve aynı zamanda “Hoca” kimliği ile öğrencilerimize açılış dersi vererek öğrenim hayatlarına çok kıymetli bir katkı sunacak olması dolayısıyla duyduğu memnuniyeti de dile getiren Prof. Dr. ŞENGÖRÜR, öğrencilere şöyle seslendi:

“Sevgili öğrencilerimiz, gönüllerimiz muhakkak ki bu derste yüz yüze olalım isterdi. İlk dersimizi ve diğer derslerimizi pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştiriyoruz. Arzumuz, hepimizin sağlık ve güven dolu bir ortama kavuştuktan sonra en yakın zamanda yüz yüze eğitime başlamaktır. Ancak bu süreçte de üniversitemizin ve fakültemizin sizlerin evrensel hukuk ilkelerine bağlı adil ve donanımlı hukukçular olarak yetişmeniz için elinden gelen bütün gayreti sarf edeceğinden emin olabilirsiniz. Bu vesileyle pandemi dolayısıyla Uluslararası Balkan Üniversitesi’nden aramıza katılan öğrencilerimize de “Üniversitemize Hoş Geldiniz” diyorum.”

Rektörümüz ŞENGÖRÜR, 29 Mayıs 2007 tarihinde kurulan Kırklareli Üniversitesi’nin bugün itibariyle; 11 Fakülte, 3 Enstitü, 2 Yüksekokul, 7 Meslek Yüksekokulu, 1 Devlet Konservatuvarı ve 14 Uygulama ve Araştırma Mekezinde 785 Akademik ve 475 İdari Personeli ile 24.163 öğrencisine hizmet vermekte olduğunu söyledi. Uluslararasılaşmaya büyük önem verdiklerini de vurgulayan ŞENGÖRÜR, 45 farklı ülkeden 2115 uluslararası öğrencinin Üniversitemizde öğrenim görmekte olduğunu belirtti. 2018-2019 akademik yılında ilk öğrencilerini kabul eden Hukuk Fakültemizde; 1 Profesör, 2 Doçent, 7 Doktor Öğretim Üyesi, 1 Öğretim Görevlisi, 19 Araştırma Görevlisinin görev yaptığını aktaran ŞENGÖRÜR, Fakültemizin 242’si Uluslararası Balkan Üniversitesi’nden misafir edilen öğrenciler olmak üzere, toplam 642 öğrenci ile eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmekte olduğunu ifade etti.

Kırklareli Valisi Osman BİLGİN ise konuşmasında Hukuk Fakültemizin ilimize çok büyük katkıları olduğunu söyledi. Kendisinin de Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu belirten Vali BİLGİN, hukuk fakültelerinin toplumda en önemli unsur olan hak, adalet ve özgürlük kavramının sağlayıcıları olan yargı mensuplarının yetiştirilmesindeki öneminden bahsetti. Vali BİLGİN, konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ülkemizdeki üniversite sayılarının artmasıyla birlikte hukuk fakültelerinin sayısı da farklı bölgelerimizde arttı. Eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte toplumun her kesiminin eğitim olanaklarından faydalanması, ülkemizin gelişmesine önemli katkılar sunmaktadır. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın Hakkari’den Edirne’ye, Muğla’dan Artvin’e kadar yapmış olduğu bu girişimin önemi belki bugün tam olarak anlaşılmasa bile önümüzdeki süreçlerde çok daha iyi anlaşılacağını ve ülkemize eğitim açısından çok büyük yarar sağlayacağını düşünüyorum.”

Kırklareli Üniversitesi’nin kısa sürede çok önemli gelişmeler gösterdiğini ve genel olarak Ülkemizdeki üniversitelerde eğitim kapasitesinin yükselmesiyle birlikte uluslararası öğrenci sayılarındaki artışa dikkat çeken BİLGİN, bu durumun eğitimin niteliği ve geleceği açısından çok ümit verici olduğunu kaydetti. Vali BİLGİN konuşmasının sonunda açılış dersinin hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, katılımlarıyla açılış dersini onurlandıran Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP’a teşekkür etti. 

Açılış konuşmalarından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın  Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, Üniversitemiz Hukuk Fakültesi’nin 2020-2021 Akademik Yılı açılış dersini verdi.

2020-2021 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen TBMM Başkanı Sayın ŞENTOP, büyük bir salgınla karşı karşıya olunduğunu, bütün ülkeleri, bütün toplumları etkileyen bir sürecin içinden geçildiğini ifade etti. Aşı ve tedavi süreçlerinin tabloyu nasıl değiştireceğinin de soru işareti olduğunu belirten Sayın ŞENTOP, biyolojik silah bağlamında tartışmalara konu olan bu virüsün, benzerlerinin gelecek yıllarda ortaya çıkıp çıkmayacağı, dünyanın benzer şekilde bir salgın etkisine maruz kalıp kalmayacağının da ayrı bir soru işareti olduğunu dile getirdi. Bu salgınla beraber dünyanın yeni bir sürecin içine girdiğini ifade eden Sayın ŞENTOP, dünyanın 90'lı yılların başından itibaren bir değişimin içinde olduğunu, "küreselleşme" denilen sürecin başladığını vurguladı.

Bu salgının bu süreci sadece hızlandırmakla kalmadığını, mahiyetini de değiştirdiğini belirten TBMM Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, "21. yüzyılın, 20. yüzyılın yaklaşımlarıyla, paradigmalarıyla yürümeyeceğini, anlaşılamayacağını düşünüyordum. Ancak bu salgının da etkisiyle beraber çok daha faklı bir dünya ile karşı karşıya kalacağımız belli." diye konuştu.

Yeni bir dünya için hazırlıklı olmak mecburiyetinde olduklarının altını çizen TBMM Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP, öğrencilerin de kişisel olarak hazırlıklı olmak mecburiyetinde olduğunu söyledi. Hz. Ali'nin "Çocuklarınızı bugün için değil, yarınlar için yetiştirin" sözüne atıfta bulunan Sayın ŞENTOP, öğrencilerin de bugün aldıkları eğitim-öğretimin sonuçlarını, çıktılarını 10 sene sonra kullanabileceklerini belirtti.

Yargı ile ilgili işlemlerin dijital ortama aktarıldığını, online duruşmaların yapılabildiğini anlatan Sayın ŞENTOP, UYAP sistemine geçişin ardından Türkiye'de birçok hakim ve savcının emekliliğini istediğini, bunun sebebinin yeni sisteme dahil olmakta yaşadıkları sıkıntı olduğunu anlattı.

Kuşaklar arasında büyük farklılıklara işaret eden Sayın ŞENTOP, "Bizim 20. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan değişimin hızını dikkate aldığımızda, kuşaklar arasındaki bu çatışmanın, kültür farklılığının çok büyük mesafelerle açıldığını görmemiz gerekir. Bambaşka bir dünyaya doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de birçok toplantının artık online yapıldığına dikkati çeken Sayın ŞENTOP, "Nereden nereye? 'Bilgisayarları kullanabilir miyiz?' dediğimiz bir süreçten, yaklaşık 20 sene içerisinde artık tamamen bu cihazlar üzerinden hayatın birçok alanındaki faaliyetimizi yürütebildiğimiz bir noktaya geldik." dedi.

Haber bültenlerindeki, geçmiş yıllardan farklı olarak, yabancı haberlerin yoğunluğuna dikkati çeken Sayın ŞENTOP, şöyle devam etti: "Türkiye televizyonları yaklaşık 1 aydır ABD seçimlerini tartışıyor. Belki haber bültenlerine oransal olarak baktığımızda en yoğun süre, ABD seçimleri ile ilgili süre. Niye böyle? Çünkü artık dünyanın herhangi bir yerinde, ülkelere göre de bunun dozajı etkisi değişiyor, gerçekleşen bir olay bizi de etkiliyor. Ekonomik olarak etkiliyor."

Her şeyin küreselleştiğini ifade eden Sayın ŞENTOP, "Haberler, iletişim ve bilgi küreselleşmekle kalmadı, insan, para, tabi hastalıklar da virüs de küresel artık. Artık böyle bir dünyada yaşıyoruz. Hem müteessir olmamız, dünyadaki her gelişmeden etkilenmemiz hem de bu imkanları kullanarak tesir etmemiz, gelişmeleri etkilememiz söz konusu hale geldi. Bu açıdan bilginin, birikimin bilgi kadar bilgiyi değerlendirmenin ve ondan bir takım sonuçlar üretmenin çok önemli hale geldiği bir sürecin içerisindeyiz. Bu kriterler çerçevesindeki gelişmelerin daha da artacağı kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Eskiden bilginin çok önemli olduğunu dile getiren Sayın ŞENTOP, kendisinin para biriktirerek bir genel kültür ansiklopedisi aldığını anlattı. Şu an her yerden bilgiye ulaşılabildiğini vurgulayan Sayın ŞENTOP, "Bu bilgilerin doğruluğu meselesi ayrıca bir tartışma meselesi. Şimdi artık gençlerimize, çocuklarımıza eğitim verirken onlara bilgi yüklemek yerine, şüphesiz temel bilgileri elbette almaları gerekir ama bilgiden çok önlerine çıkan bilgiyi, doğru bilgi olup olmadığını değerlendirecek kriterlerle mücehhez hale getirmek ve ayrıca elde ettikleri bilgileri mukayeseli bir şekilde değerlendirip, yorumlayıp onlardan bir takım sonuçlar çıkarabilecek şekilde bir eğitime yönlendirmemiz lazım." diye konuştu.

Liseye giriş sınavına girecek en küçük oğlu ile test kitabındaki sorulara bakarken yaşadıklarını anlatan Sayın ŞENTOP, sözlerini şöyle sürdürdü: "(Yukarıdaki metne göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?) gibi sorular soruluyor. Tabii oğlum, o metnin dışında başka bilgileri de kullanarak, sorulara cevap vermeye çalışmış. O zaman yanlış sonuçlara ulaşıyorsunuz. Siz, kendi bilgilerinizi kullanmayacaksınız. Size verilen bilgiler içerisinden bir sonuç çıkarma yeteneğinizi ölçüyor."

Büyük bir değişim sürecinin başlangıcında olunduğuna işaret eden Sayın Mustafa ŞENTOP, şunları söyledi: "Büyük bir küreselleşme var. Dünyada artık kültürel anlamda, bilgi, teknoloji, üretilen mamullerin seyri, paranın, insanın dolaşımı anlamında sınırlar ortadan kalktı. Sınırlar, uluslararası hukuka göre mevcut olan birtakım veriler haline geldi. Bununla beraber bilginin çok büyük önemi var. Ama onun kadar doğru bilginin tespiti ve bu bilginin yorumlanması meselesi önemli hale geldi. Belki 25 yıl içerisinde bambaşka bir dünya ile karşı karşıya geleceğiz. Burada sadece ekonomik yapılar ki şu anda ekonomi ile ilgili bütün dünyada tartışmalar konjonktürel bir sıkıntının, problemin değil de bir yapısal problemin, paradigma probleminin olduğunu gösteriyor. Ekonomi ile ilgili yeni bir takım paradigmalar, teoriler içerisinde yeni istikamete girilecek. Bununla alakalı olarak siyasetin, yönetimin, devletlerin, sınırların önümüzdeki 25 yıl içerisinde değişimlere maruz kalacağı bir dünya ile karşılaşacağız. Böyle bir dünya için hazırlanmak mecburiyetindeyiz."

Türkiye'nin nüfusuna oranla bakıldığında en çok yabancı misafir barındıran ülke olduğuna dikkati çeken Sayın ŞENTOP, Avrupa'da yabancı insan karşıtı, yabancı kültür, din, inanç karşıtı akımların da gelişmeye başladığını dile getirdi. Bunun da ayrı bir çatışmaya işaret ettiğini belirten Sayın ŞENTOP, "Bu, sadece gerçekte yaşayacağımızı düşündüğüm çatışmanın bir başlangıç kısmı gibi gözüküyor." dedi.

Dünyadaki nüfus hareketleriyle, siyasi değişimleri birlikte değerlendiren Sayın ŞENTOP, Avrupa'da çok ciddi bir nüfus azalmasının yaşanacağı, bir taraftan Avrupa'da bir vakum oluşurken Afrika'da çok ciddi bir nüfus fazlalığının başka kıtalara doğru harekete geçebileceğinin tahmin edildiğini söyledi. TBMM Başkanı Sayın ŞENTOP, gençlerin bu yeni şartlara göre yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hala 20. yüzyılın paradigmalarıyla dünyayı anlamaya çalışan yaklaşımlar olduğunu vurgulayan TBMM Başkanı Sayın ŞENTOP, "Yapılan değerlendirmeleri dinlerken, bunların hangi yaklaşımlar, paradigmalar içinde yapıldığını da göz ardı etmememiz lazım. Hala 20. yüzyılın paradigmalarıyla, uluslararası ilişkiler konseptleriyle olaylara yaklaşan ve değerlendiren birçok yazar, yorumcu, siyasetçi, akademisyen var. Artık bunların geçerli olmadığını günümüzde belirtmek gerekir." yorumunu yaptı.

Dünyada hangi ülkelerin daha etkili olabileceği noktasındaki değerlendirmelere işaret eden Sayın ŞENTOP, "Geleceğe dair değerlendirmelerde bulunan akademisyenler, yazarlar, düşünürler, 50-100 yıl içerisinde dünyada etkili ülkeler, hangileri olacak diye bir değerlendirme yaptıklarında, ilk 5 ülke arasında mutlaka Türkiye'yi sayıyorlar. Türkiye dışındaki ülkeler de zaman zaman değişiyor. Kimisinin beşinde başka 4 ülke, kimisinin beşinde başka 4 ülke var. Ama mutlaka hepsinin saydığı 5 ülke içerisinde Türkiye bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi kıymetli kılan bazı hususlara dikkati çeken Sayın ŞENTOP, Türkiye'nin nüfusuyla gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde iyi bir durumda olduğunu, bu nüfusu yetişmiş nüfus haline getirmek gerektiğini söyledi. Bir ülkenin tesir gücünün önemli olduğunun altını çizen Sayın ŞENTOP, Çin'in ekonomik ve nüfus olarak güçlü olmasına rağmen, gelecek yüzyıl içerisinde etkili, güçlü ülkelerden birisi olmayacağına dair yaklaşımlar bulunduğunu belirtti.

ŞENTOP, Türkiye'nin sözünün, gücünün etkisi olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin tarihi birikiminin varlığına ve bu birikimi ortak olarak yaşadığı toplumlara işaret etti. Bu tarihi derinliğin, Türkiye'nin sözünün gücünü ortaya koyduğunu vurgulayan Sayın ŞENTOP, Türkiye'nin 20 yıldır insani esaslar üzerinden dış politika yürüttüğünü dile getirdi.

Dış politikanın sadece çıkarlar üzerinden yürütülmesinin sürdürülebilir olmadığına dikkati çeken Sayın ŞENTOP, Türkiye'nin insani esaslar üzerinden yürüttüğü dış politikanın halklar üzerinde büyük bir hüsnü kabul olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin kendi sınırları dışında yaşadığı tecrübeleri anımsatan Sayın Mustafa ŞENTOP, "Yukarı Karabağ sorunu, Kuzey Afrika'daki gelişmeler, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler bağlamında bunları değerlendirebiliriz. Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyanın kurucuları arasında yer almak için Türkiye de kendisini yeniden kuruyor." diye konuştu.

TBMM Başkanı Sayın ŞENTOP, hukuk tahsilinin önemine dikkati çekerek hukukun ayrıcalıklı ve öncü bir alan olduğunu ifade etti. Hukukun yaşanılan günlük hayatın görünmeyen yüzü olduğunu belirten Sayın ŞENTOP, "Bir madeni paranın tura tarafı yaşadığımız hayattır, yazı tarafı da hukuktur. Bu, her şey bakımından geçerli." diye konuştu.

İnsanın, bir kural ihlali sebebiyle cezaya maruz kaldığı zaman, yaptığı işin aslında hukukla alakalı olduğunu anladığını vurgulayan Sayın ŞENTOP, "Hayatımız, hukuk tarafından düzenlenmiş bir hayattır. Ancak hukukçu olmayanlar bunun farkına, madalyon ters döndüğü zaman varabiliyor. Hukuk-hayat ilişkisini doğru bir şekilde kurmak önemli. Hukukta okuduğumuz şey, tamamen yaşadığımız hayattan farklı, bambaşka, tamamen teorik, soyut birtakım mülahazalardan ibaret bir şey değil. Yaşadığımız hayatın yazıya dökülmüş şeklidir hukuk. Bunu bu şekilde, hayatla ilişki içerisinde kavramak, anlamak gerekir." ifadelerini kullandı.

Hukuk bölümünü tercih eden öğrencilerin şanslı olduğunu belirten Sayın ŞENTOP, öğrencilerin, hukuk-hayat ilişkisini tam manasıyla idrak ederek bu şanslarını bir imkana dönüştürmeleri gerektiğini söyledi. Öğrenmenin planlanması, yönetimi, kontrolünün öğrencinin elinde olduğunun altını çizen Sayın ŞENTOP, hukuk öğreniminin düzenli çalışmayı gerektirdiğini dile getirdi.

Hukuk Fakültesi'ne yeni başlayan öğrencilere, Hukuk Profesörü Ernst E. Hirsch'in "Anılarım" isimli kitabını okumalarını öneren Sayın ŞENTOP, bu kitabın "hukukçunun yetişme şartlarını, evinin içini görme" bakımından önemli olduğunu vurguladı.

Ankara Hukuk Fakültesi kurulduğu zaman, Dönemin Bakanı Hasan Ali Yücel'in Hirsch'e orada ders vermesini önerdiğini anlatan Sayın ŞENTOP, Ticaret Hukuku Profesörü olan Hirsch'in, Hukuk Felsefesi derslerini vermesi kendisinden istenildiğinde önce itiraz ettiğini, ısrarlar üzerine kabul ettiğinde ise final sınavından birkaç ay önce dersin kitabını yazdığını aktardı.

Hirsch'in "Hukuk Felsefesi ve Hukuk Sosyolojisi Dersleri" isimli kitabının analitik ve sistematik bir kitap olduğuna işaret eden Sayın ŞENTOP, "Bir hukukçu, bir akademisyen formasyonunun, aslında çalıştığı alanın dışında bir alanda da tamamen o formasyona göre hareket edildiği takdirde sonuç alabileceğini göstermesi bakımından önemli." dedi.

Hirsch'in, pratik dersleri ilk yapan kişi olduğunu belirten Sayın ŞENTOP, bir hukukçunun, olayı anlaması, analiz etmesi, bir sonuca ulaştırması süreçlerini adım adım anlatan "Pratik Hukukta Metot" isimli kitabına dikkati çekti. TBMM Başkanı Sayın ŞENTOP, Prof. Dr. Yaşar KARAYALÇIN'ın "Hukukta Öğretim-Kaynaklar-Metot" isimli kitabının öğrencilerin okuması gereken kitaplardan biri olduğunu söyledi.

Öğrencilere başarılar dileyen Sayın ŞENTOP, "İnşallah bu salgın dönemi de kısa zamanda sonuçlanır. Yüz yüze öğrenim görmenin keyfi çok daha farklı. Bunu sağlayacak ortamla kısa zaman içerisinde karşılaşırız diye ümit ediyorum." diye konuştu.

Açılış dersinin ardından Rektörümüz ŞENGÖRÜR, değerli katkılarından dolayı TBMM Başkanı Sayın Mustafa ŞENTOP’a teşekkür etti. Hukuk Fakültemizin akademik kadrosunun tamamlanması ve öğrenci alımı noktasında çok gayret gösterdiklerini dile getiren ŞENGÖRÜR, şu anda 1., 2., ve 3. sınıflarda eğitime devam ettiklerini belirtti. Üniversitemiz bünyesinde Tıp Fakültesinin de açık olduğunu ve hoca temini ile alt yapı çalışmalarına hızla devam ettiklerini de sözlerine ekleyen ŞENGÖRÜR, bütün bu imkanların Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın destekleriyle gerçekleştiğini vurguladı. Üniversitemizin kuruluşundan bu güne göstermiş olduğu gelişmede büyük destek ve katkı sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarını sundu.

Rektörümüz ŞENGÖRÜR,  TBMM Başkanı Sayın Mustafa ŞENTOP’tan pandemi sonrasında Üniversitemizi ziyaret etme sözü alarak konuşmasını bitirdi.

Hukuk Açılış

Facebook Twitter Google Plus
Hukuk Fakültesi Açılış Dersi
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.